Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mahmut Demir

EĞİTİM VE DEMOKRASİ

Milli Eğitim sistemimizin temel ilkelerinden olan demokrasi eğitimi uygulamaları toplumunuz için hayati öneme sahiptir. Demokrasi bir hükümet biçimi olmanın ötesinde bir yaşam felsefesi ve yaşayış tarzıdır. Yöneten ve yönetilenlerin var olan yasa ve ahlaki kurallara uyması ile ayakta kalır ve gelişir.

İnsanlığın bilimsel ortak akılla, yılların tarihsel deneyimleriyle bulduğu, en iyi yönetim şekli demokrasidir. Birleşmiş Milletlerin, Avrupa Konseyi gibi uluslararası bir çok sözleşmenin temeli insan haklarına ve demokrasiye dayanır.

Atatürk; “En mühim, en esaslı nokta eğitim meselesidir, Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir cemiyet halinde yaşatır ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.” Diyerek eğitimin bir ulus için hayati önemde olduğunu en güzel şekilde anlatmıştır.

Eğitim ve demokrasi konusunda İsmail Hakkı Tonguç’un “Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri zor ve gerçek olan, öbürü de kolayı, oyun olanı. Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklik ister. Bu zor ama gerçek demokrasidir.” Sözünü o günün koşullarında değerlendirerek anmadan geçmek haksızlık olur.

Demokrasi ailede, her eğitim kademesi okulda, toplumunda, siyasette, devlet yönetiminde tüm toplumsal örgütlenmelerde hayati önem taşır. Özellikler orta öğretim de ve yüksek öğretimde demokrasi yaparak yaşanarak öğretilmelidir. Birey ve toplum demokrasiyi  yaşam biçimi halinde hayat boyu uygulayabilmelidir.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yapılan halk eğitimi kursları, halk evleri, köy enstitüleri, öğretmen okulları, devrimci gençlik örgütleri, demokratik uygulamaların en güzel örnekleriydi.

Güçlü devletin en önemli görevi, ulusal ve insani değerlere sahip,  kültürlü ve eğitimli bireylerden oluşan bir toplum oluşturmaktır.

Böylesi bir toplum hayatın her alanını sorgulayarak, daha iyiyi, daha etkili ve verimliyi hayata geçirmek için çalışacaktır.

Demokratik anlayış içinde yapılan bir  eğitim sistemi, yalnızca birikmiş kültürü yeni kuşaklara aktarmakla kalmaz aynı zamanda eleştirel bakış açısıyla hataları ve yanlışları değerlendirerek, daha doğru olan yeni durumları ortaya çıkarmaya çalışır.

            Çocukların ve gençlerin örnek aldıkları yakından görüp izledikleri, aile büyüklerinin, öğretmenlerin, yöneticilerin, siyasetçilerin tavır ve davranışları söyledikleri ile yaptıklarının farklı olması, söylenenlerin yaşam gerçeği ile uyuşmaması çocukları ve gençleri ikiyüzlüğüne sevk eder, çifte kişilikli bir toplum yaratır. Ailede anne baba ve aile büyüklerinin, okulda öğretmen ve idarecilerin, devlette yöneticilerin otoriter davranışları demokratik yaşamın en büyük düşmanıdır. Demokrasi demokratik eğitimle ve demokratik davranışlarla  gelişir. Şiddetle sevgiyi, baskı ve otoriterlikle demokrasiyi geliştiremezsiniz.

Atatürk’ün de Cumhuriyet Dönemi eğitim politikası ve hedeflerine bakıldığında  önceliğinin halkın eğitimi olduğu, ekonomik kalkınmanın temelinde ise öncelikle eğitim ve kültürel kalkınmaya önem verdiği görülmektedir. Öncelikle Cumhuriyet ve  demokrasiyi  geliştirmek için yapılan devrimlerin  halk tarafından yaşam biçimi haline getirmesini çağdaş bir devletin temel unsuru olarak ta  halkın iyi  eğitilmesi gerektiğini defalarca söylemiştir.

Demokrasinin vazgeçilmezi; hukuk, adalet, insan, ulus ve vatan sevgisi, insan haklarına saygı, erdem, ahlak, eşit haklar, liyakat, bilim ve akıldır. Bunları sağlayacak olan temel ise EĞİTİMDİR.  

Mahmut DEMİR

Emekli Eğitim Müfettişi

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER