Karaman, yalnızca devletler kuran erkeklerin değil, tarihe adını taşla, motifle ve ilimle yazdıran kadınların da şehridir. Bu gerçeğin en güçlü tanıklarından biri, 14. yüzyılda inşa edilen ve hâlâ tüm zarafetiyle ayakta duran Hatuniye Medresesi’dir.
Nefise Sultan’ın Sessiz Mirası
1382 yılında Karamanoğlu Alaaddin Bey’in annesi Nefise Sultan adına yaptırılan Hatuniye Medresesi, kadınların Karaman’daki mimari ve kültürel hafızaya nasıl yön verdiğini gözler önüne seriyor. Medresenin inşa sürecinde yalnızca bir annenin hatırası değil; aynı zamanda kadının ilim, eğitim ve kamusal yaşam üzerindeki etkisi de taşlara nakşedilmiş durumda.
Taç kapısındaki taş işçiliği ve simetrik süslemeler, kadına atfedilen estetik duyarlılığın açık bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Yapı, sadece bir eğitim kurumu değil, bir kadının şehre bıraktığı kültürel mühür olarak kabul ediliyor.
Karaman Mimarisi: Kadının Gölgesinde Yükselen Yapılar
Karaman’da kadın izleri yalnızca Hatuniye Medresesi ile sınırlı değil. Mader-i Mevlana Türbesi, Aktekke Camii (Valide Sultan Camii) gibi yapılar da, dönemin kadın figürlerinin mimari üzerindeki etkinliğini gösteriyor. Bu yapılar çoğu zaman hanedan kadınlarının hayratı olarak yükselmiş; şehir dokusuna bir kadının duası, emeği ve kimliği sinmiştir.
Ayrıca, bu yapıların bezemelerinde sıkça rastlanan çiçek, hayat ağacı ve zarif geometrik motifler, kadın eliyle tasarlanmış bir sanatsal dengenin işaretlerini taşıyor. Karaman’ın taşlarına sinmiş bu ince detaylar, dönemin estetik anlayışında kadına biçilen yüksek değeri de simgeliyor.
Unutulmuş Kadınlar Şehri: Karaman
Bugün Karaman’da pek çok mimari yapı, tarih kitaplarında erkekler üzerinden anılsa da, arka planda duran kadın figürler, şehrin gerçek kurucularındandır. Hatuniye Medresesi bu açıdan sadece bir yapı değil; Karamanlı kadınların görünmeyen elleriyle yoğrulmuş bir kimlik anıtıdır.

YORUMLAR